Tedaviler

Ortodonti kelimesi, Yunanca’da ortho düzgün ve odons diş kelimelerinden oluşmaktadır.

Ortodonti anabilim dalı, dişlerin diş kemikleri (alveolar kretler) üzerinde düzgün şekilde yerleşmesi ve yüz düzensizliklerinin teşhis ve tedavisi ile ilgilenen Diş Hekimliğinin bir uzmanlık dalıdır.

Her ne kadar düzgün diş anlamına gelse de, kelime anlamını aşan Ortodonti bölümü, günümüzde sadece dişleri değil, alt ve orta yüz düzensizliklerini de tedavi etmektedir. Ortodonti dalı, alt ve üst çenenin kafa kaidesine ve birbirlerine göre konumunu ve dişlerin ilişkilerini üç boyutlu olarak inceler.

Invisalign tedavisi; çapraşık ve ayrık diş tedavisinde kişiye özel yapılan şeffaf plaklar (aligner) ile dişleri düzeltmek üzere uygulanan tedavi yöntemidir.

Invisalign tedavisi, her yaştan hasta yaptırabilmektedir. Çapraşık dişlere uygulanan bu yöntem sayesinde dişler istenilen görünüme kavuşur. İnvisalign tedavisi orta ve hafif düzeydeki çapraşık dişlere uygulanmaktadır.

Telsiz Ortodonti (Invisalign first) tedavisi; çapraşık ve ayrık diş tedavisinde kişiye özel yapılan şeffaf plaklar (aligner) ile dişleri düzeltmek üzere uygulanan tedavi yöntemidir. Invisalign tedavisinde, dişlerin etrafını çepeçevre saran şeffaf plaklar kullanılır. 6-12 yaş arasında yer alan çocuk hastalar içinde Invisalign First tedavisi uygulanır. Yetişkin invisalign tedavisi yöntemi ile birebir aynı olup kişiye özel üretilen şeffaf plaklar çocuk ağız yapısına uygun olarak üretilir.
Çocukların şeffaf plak ile ortodonti tedavisine başlamaları için; süt dişlerini düşürmüş ve en az 2. büyük azı dişlerinin kısmi olarak sürmüş olması gerekmektedir.

Çocuk diş hekimliği, çocukların dünyaya geldikleri andan itibaren süt dişlerinin tümüyle değiştiği 12-15 yaş aralığına dek uzanan süreç üzerine çalışan bir ana bilim dalıdır.

Çocukların hem süt hem de kalıcı dişlerinin sağlıklı gelişimi, ağız ve diş sağlığının korunması ve bu başlıklara ilişkin tüm tedaviler pedodontinin alanına girer. Diş hekimliği fakültesindeki lisans eğitimini tamamladıktan sonra Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’nda uzmanlık kazanan veya doktora eğitimi alan hekimler pedodontist unvanını kazanır.

Ağız boşluğu içerisinde yer alan yumuşak doku (yanak, damak, dil, dudak gibi) ve sert dokuları (dişler, kemikler) ilgilendiren her türlü rahatsızlığın teşhisini ve cerrahi tedavisini lokal anestezi, genel anestezi veya sedasyon anestezisi altında ameliyathane ortamında operasyonlar yaparak gerçekleştiren bir bölümdür.

İmplantlar, canlı bir dokuya veya bir organa yerleştirilen cansız materyallerdir. Travma, periodontal (dişeti hastalığı) ve çürük gibi çeşitli nedenlerden dolayı doğal dişlerini kaybetmiş hastaların diş eksikliği titanyum veya seramik esaslı yapay köklerin çene kemiğine yerleştirilmesi ve üzerlerine sabit ya da hareketli protezler yapılmasıyla tedavi edilmektedir.

Ağız boşluğu içerisinde yer alan yumuşak doku (yanak, damak, dil, dudak gibi) ve sert dokuları (dişler, kemikler) ilgilendiren her türlü rahatsızlığın teşhisini ve cerrahi tedavisini lokal anestezi, genel anestezi veya sedasyon anestezisi altında ameliyathane ortamında operasyonlar yaparak gerçekleştiren bir bölümdür.

İmplantlar, canlı bir dokuya veya bir organa yerleştirilen cansız materyallerdir. Travma, periodontal (dişeti hastalığı) ve çürük gibi çeşitli nedenlerden dolayı doğal dişlerini kaybetmiş hastaların diş eksikliği titanyum veya seramik esaslı yapay köklerin çene kemiğine yerleştirilmesi ve üzerlerine sabit ya da hareketli protezler yapılmasıyla tedavi edilmektedir.

Estetik, güzeli ve güzel sanatların doğasını inceleyen bilim dalıdır. Estetik görüş ise, insanın dış dünyaya karşı ‘güzel’ ve ‘çirkin’ sözleriyle gösterdiği tepkiler olarak tanımlanır.

Güzellik ve çekiciğin göreceli olduğunu ve kişiden kişiye, toplumdan topluma hatta dönemden döneme göre değişiklik gösterdiğini biliriz. Ancak değişmeyen tek faktör altın orandır.

Dişler, yüz estetiğinin en önemli ve tamamlayıcı unsurudur. Dişlerde altın oran yakalandığında, diğer faktörlerle birlikte gerekli müdahalelerin ardından estetik gülüş tasarımı tamamlanmış olur.

Dişin, dişetinin üstünde kalan ve ağız içinde gözüken kısmına kuron; ağızda görünmeyen ve kemik içinde kalan kısmına ise kök adı verilir. Dişler, birkaç tabakadan oluşmaktadır. Bunlar dıştan içe doğru mine ve dentindir.

Dişin dış dokuları olan mine ve dentinin altında yumuşak bir bağ dokusu olan ve dişin canlı kısmını oluşturan pulpa dokusu bulunmaktadır, halk arasında “dişin siniri” olarak bilinir.

Endodonti, diş pulpasına kadar ilerlemiş olan problemler ile ilgilenen ve tedavisini yapan diş hekimliği dalıdır.

Kişilerde estetik bir gülümseme sadece beyaz ve düzgün dişlerle sağlanamaz. Diş etlerinin de bu dişlerle uyumlu oması gerekir. Diş etlerinde yapılan estetik çalışmalara pembe estetik adı verilmektedir.

Diş estetiğini tamamlayan unsurlar arasında diş etlerinin sağlıklı olması, rengi ve diş etinin dişle olan seviyesi akla gelir.

Karşıdan göze hoş gelen, temiz ve uyumlu bir gülüş elde etmenin ilk adımı dişler ve diş eti arasında gereken uyumun sağlanmasıyla oluşur. Diş etine sağlıklı diyebilmek için açık pembe renkli olması, dişe ve kemiğe sıkı bir şekilde yapışması, portakal kabuğuna benzeyen mat ve pütürlü bir görünümde olması gerekir.

Konservatif diş tedavisinde, mine ve dentin kısımlarında oluşan çürükler, diş hekimliğinde kullanılan özel aletlerle temizlenir. Sonrasında sağlam kalan diş dokuları korunarak eski diş yapısı ile aynı şekil alacak biçimde doldurulur ve dişin tekrar eski fonksiyonunu yerine getirmesi sağlanır.

Konservatif diş tedavisinde çoğunlukla çürük olan diş tedavi edilmektedir. Diş çürükleri dişin sert tabakası olarak adlandırılan mine’nin altındaki dentin tabakasının bozulmaya başlaması ile oluşmaktadır. Çürük oluşumu ağızda bulunan bakteriler ve yemek atıkları ile ortaya çıkan asitlerden oluşur. Konservatif diş tedavileri dolgu tedavilerini içerir.

Beyazlatma, diş temizliği ile giderilemeyen, dişlerin kendi yapısından kaynaklanan renklenmelerinin ağartılması işlemidir.

Dişlerinin şekli, yapısı ve dudak ile uyumu ideal fakat renginin koyu olması nedeni ile estetik problemler yaşayan hastalarda kısa sürede beyazlatma işlemi ile istenilen estetik sonuçlar elde etmek mümkündür.

Beyazlatma profesyonel olarak hekim tarafından yapıldığında dişlere hiçbir zararı olmayan bir uygulamadır. Günümüzde uygulanan iki türlü beyazlatma işlemi vardır. Biri kişinin evde kendinin birkaç gece uyguladığı home bleeching ”ev tipi beyazlatma”. Diğeri ise klinik içerisinde uygulanan ofis bleeching “ofis tipi beyazlatma” dır.

Tartar olarak da bilinen diş taşı, sertleşen plak ve mineral birikimi olarak tanımlanır. Plağın uzun süre temizlenmemesiyle ortaya çıkan diş taşı, dişlerin büyük bir kısmını kaplayabilir ve diş eti çizgisinin altına kadar yayılabilir. Genellikle dişlerin arkasına ve arasına yerleşen diş taşı birikintileri kahverengi veya sarı renktedir.

Ağız çok farklı çeşitlerde bakteri bulunur. Bu bakteriler gıda parçacıklarıyla birleştiğinde, dişlere zarar veren bir asit üretir ve plak oluşur. Yapışkan bir yapıya sahip olan plak, temizlenmediği takdirde gıdalardaki kalsiyum ve diğer maddeleri de toplayarak sertleşir. Bunun sonucunda da diş taşı, yani tartar oluşur.

TME, Temporomandibular Eklem ifadesinin kısaltmasıdır ve çenedeki eklemlerin fonksiyon bozukluğu anlamına gelir.

Temporomandibuler eklem hastalıkları çeşitli belirtileri olan ve sık görülen rahatsızlıklardır. Hastalar kulak ağrısı, baş ağrısı ve sınırlı ağız açıklıklarından şikayetçidir. Ayrıca açma kapama sırasında ağrı ile tıkırtı ve sürtünme sesleri de şikayetler arasında olabilir.

Anestezi uzmanı tarafından uygulanan sedatif ilaçlarla tüm reflekslerinin korunarak, derinliği kontrollü olarak ayarlanabilen uyku halidir.

Diş tedavilerinde de kullanılan sedasyon, özellikle diş hekimi fobisi olanlar tarafından tercih edilir. Verilecek sedatif ilaç miktarı; yapılacak işleme, vücudunuzun anesteziye verdiği tepkiye, yaşınıza, medikal alışkanlıklarınıza ve sağlık durumunuza göre değişir.